İstanbul’un kültürel belleğinde özel bir yere sahip olan İSKİ Kuzguncuk Kültür Evi, 10-21 Haziran 2025 tarihleri arasında 39. sergisine ev sahipliği yaptı. Aslına uygun restorasyonla yeniden hayat bulan ve sanatın huzurlu bir durağı hâline gelen bu tarihi yapı, sanatseverleri anlamlı bir sergiyle karşıladı. Bu sergide, sanatçı Emine Apatay Alkanalka’nın “SUSE” mahlasıyla imzaladığı eserler sanatseverlerle buluştu.
Kara Harp Okulunda mühendislik eğitimi almış, çeşitli kamu görevlerinde bulunmuş olan sanatçı, 2015 yılında kurumsal hayattan ayrılarak sanata yöneldi. Sanat yaşamına yaklaşık 15 yıl önce başlayan ve bugüne kadar 7 karma sergiye katılan Alkanalka, köklerinden ve yaşam deneyimlerinden beslenen üretimlerini, dedesinin annesinin ismini taşıyan SUSE mahlasıyla ve kendi atölyesinde sürdürüyor.
Çerkes kökenli bir sanatçı olarak kültürel kimliğini eserlerine güçlü biçimde yansıtan SUSE; gerçekçi kadın figürlerinden doğaya, hayvanlardan heykel imgelerine, Türk mitolojisinin sembollerinden kültürel hafızaya kadar geniş bir yelpazede üretim yapıyor. Sanatçının çoğunlukla tuval ve ahşap yüzeylere yağlı boya ile yaptığı eserlerinde, bireysel hikâyeler ile kolektif kültürel ögeler iç içe geçiyor. SUSE, sanatın yalnızca estetik değil, aynı zamanda hafızaya işleyen bir anlatım aracı olduğunu vurguluyor. Her eser, kişisel anlatılarla kültürel belleğin iç içe geçtiği derinlikli bir dünyaya açılıyor.
Sanatçı, “Resim yapmak benim için her zaman bir deneyimdir… Oraya dalıp sevdiğin şeyleri bulma halidir. Orada kaybolmaktır. Fikirleri yakalamaktır. Dalıp bir şekilde o derinliklerden çıkmaktır.” diyerek sanat anlayışını da serginin ruhuna yansıtıyor.
Kuzguncuk’un tarihi atmosferinde gerçekleşen bu sergi, geçmişle bugün, kişisel hafıza ile toplumsal kültür arasında etkileyici bir bağ kurarak ziyaretçilerini derinlikli bir yolculuğa çıkardı.
